İngiltere’nin Müzakereler Bitmeden Brexit’ı Sonlandırması Bankacılık Sektörünü Riske Atar!

Avrupa Birliği ülkelerinde hizmet vermekte olan bankalar, gerçekleşen Brexit referandumu süreci sonrasında İngiltere’de sahip oldukları riskleri azaltma yolunu seçtiler.

Avrupa Birliği Bankacılık Denetleme Kurumu, Avrupa ana karasında hizmet vermekte olan tüm bankaların, geçtiğimiz yıl İngiltere’nin aldığı Brexit kararı sonrasında ülkedeki risklerini önemli ölçüde azaltmaya gittiklerini ifade etti. Avrupa Bankacılık Otoritesi (EBA) tarafından yapılan açıklamada, Avrupa Birliği’nden ayrılması sonrasında yapılacak olan sınır ötesi anlaşmalar için de bir meşruiyet kaygısı taşıdıkları ifade edildi.

27 adet olan Avrupa Birliği ülkelerinde hizmet veren bankalar, 2016 Haziran ayında gerçekleştirilen Brexit referandumu sürecinde 1,9 trilyon Euro’nun üzerinde olan varlık risklerini 1 yıllık süreçte 2017 Haziran’ına kadar 1,6 trilyon Euro’nun altına kadar indirdiklerini, borçların 1,7 trilyon Euro’nun altında iken 1,3 trilyon Euro’nun altına kadar indiğinin bilgisi paylaşıldı.

Yaşanan bu azalma, New York borsaları ile rekabet halinde olan Londra borsaları için önemli sorunlar oluşturabilecek düzeyde olduğu da belirtilirken, yaşanan bu gerileme, sahip olduğu düşüş ivmesi ile birlikte yaşanmaya devam ediyor.

İngiltere’nin Brexit sürecinde ticaret koşulları için bir anlaşma sağlamadan çıkışını tamamlaması halinde ortaya çıkabilecek durumların bir felaketin habercisi olabileceğini ifade eden EBA yetkilileri, Brexit müzakerelerinin Avrupa Birliği finansal piyasası açısından bir risk ortamı oluşturduğunu, müzakerelerin tamamlanmadan çıkışın gerçekleşmesi halinde Avrupa bankacılık sektörünün önemli aksaklıklar yaşayabileceğini belirtti. Yapılan açıklamada 27 farklı Avrupa Birliği ülkesindeki tüketicilerin ve şirketlerin; mevcut sözleşmeler için iptal edilmesi, değiştirilmesi, yeniden müzakere edilmesi, aksama yaşaması ve finansal kayıp yaşaması gibi sorunların ortaya çıkabileceği belirtilirken, bankaların ve finans kurumlarının olduğu kadar tüketicilerin de bu durum hakkında ihtimal hesaplamaları yapmaları gerektiği ve hafifletici önlemler alması gerektiği kaydedildi.