Ülkemiz bankacılık sektörü on yılı aşkın süredir gerçekleştirdiği hızlı ve etkin büyüme rakamları ile yurtdışından da yoğun takdir topluyor. Sadece Türk bankacılık sektörünü takdir etmekle de kalmayan yabancı yatırımcılar, ülkemizde banka sahibi yahut ortağı olmak adına yoğun gayret içerisindeler. Ayrıca büyük finansal kuruluşlar ülkemiz bankalarını fonlamaya da devam ediyorlar.
Gerek banka satın alma yolu ile olsun, gerek ortaklık kurma şeklinde olsun son yıllarda Türkiye’nin bankacılık sektörüne yabancı sermayenin ilgisi yoğunlaşmış durumda. Ülkemizin içerisinden geçtiği ekonomik açıdan çalkantılı dönem dahi bu ilgiyi yavaşlatmadı. Zira ülkemiz bankacılık sektörü uluslararası normlarda faaliyetlerini göstermeye devam ediyor.
Darbe Girişimi de İlgiyi Azaltmadı!
Özellikle 15 Temmuz’da gerçekleşen darbe girişiminin ardından ülkemiz bankacılık sektörünün negatif etkilenmesini bekleyen pek çok kesim bulunurken; Türk bankacılık sektörü olumsuz etkilenmek bir yana, yurt dışından ekstra kredibilite sağlamaya devam ediyor. 15 Temmuz’dan bu yana geçen zaman diliminde ülkemiz bankacılık sektörü 7,5 milyar dolarlık sendikasyon kredisi sağlarken, sektör, vadesi gelen sendikasyon kredilerinin tamamını da başarılı bir şekilde yeniledi.
Bahse konu dönemde; Garanti Bankası 1,3 milyar Amerikan Doları, Akbank 1,2 milyar Amerikan Doları, Yapı Kredi Bankası 1 milyar 146 milyon Amerikan Doları, Türkiye İş Bankası 1 milyar 44 milyon Amerikan Doları meblağında sendikasyon kredisi sağladı.
Vakıflar Bankası 836 milyon Amerikan Doları, Türk Ekonomi Bankası (TEB) 597 milyon Amerikan Doları, QNB Finansbank 527 milyon Amerikan Doları, Eximbank 396 milyon Amerikan Doları Alternatifbank 224 milyon Amerikan Doları, Burgan Bank 150 milyon Amerikan Doları ve Şekerbank da 128 milyon Amerikan Doları meblağında sendikasyon kredisi edinerek ülke ekonomisine ve kredibilitesine katkıda bulunmayı başardı. Global çapta bankacılık sektörümüze duyulan yüksek güven devam ediyor.
