Geçtiğimiz hafta Davos’a katılan ve oturumlarda önemli açıklamalar yapan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, yurda döndü. Ülkemiz ekonomisi ile ilgili önemli açıklamalarına devam eden Şimşek, yapısal reformların hayata geçmesinin ardından ekonominin rayına oturacağını belirtti.
Alman-Türk Sanayi ve Ticaret Odası tarafından düzenlenen programda Türkiye ekonomisinin geleceğinin parlak olduğunu vurgulayan Mehmet Şimşek, bahar aylarında gerçekleştirilecek referandumun akabinde yapısal reformlara hız verileceğinin altını çizdi. Referandumun akabinde hızla ekonomi gündemine dönüleceğini ve atılımların devam edeceğini vurgulayan Şimşek, yapısal reformalar sayesinde Türkiye’nin ekonomik büyümesine kaldığı yerden devam edeceğini belirtti.
Uzun Vadeli Tek Çözüm Yapısal Reformlar!
2016 yılında FETÖ’nün gerçekleştirdiği başarısız darbe girişiminin aslında bir sonuç olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Şimşek, 2010 yılındaki anayasa değişiminin akabinde devlet içerisinde hızla yapılanmaya giden örgütün kendisini böyle bir eylem için hazırladığını söyledi. Devletin dirayetli duruşuyla bu sıkıntıyı bertaraf ettiğinin altını çizen Şimşek, buna rağmen can kaybı ve ekonomik kayıpların gerçekleştiğini belirtti.
Referandum sonrasında ekonomiye odaklanma fırsatı olacağını söyleyen Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, reformlara hız verileceğini vurguladı. Bahse konu reformların birçoğunun ikinci ve üçüncü nesil reformlar olduğunu belirten Şimşek, iyi bir yol haritasına ve güçlü bir reform gündemine sahip olduklarını vurguladı. Ayrıca bunu yapacak sağlam bir irade olduğunu belirten Şimşek, Türkiye’nin son dönemde şoklara karşı direncini güçlü kılan en önemli faktörlerden birinin maliye politikasındaki duruşu olduğunu söyledi.
Geçen yıl uygulanan yapısal reformlardan dolayı çok heyecanlı ve mutlu olduğunu dile getiren Şimşek, Maliye politikasındaki sağlam duruşun bugün faydasının görüldüğünü söyledi. İlerlemenin tek yolunun yapısal reformları hayata geçirmek olduğunu vurgulayan Şimşek, reformların tüm hızıyla devam edeceğinin altını çizdi.
