IMF, OECD ve benzeri gibi uluslararası kuruluşların risklerinin artmasından dolayı küresel ekonomideki büyüm tahminleri azalıyor, riskler tekrardan gündeme gelmeye başlıyor.
Küresel Ekonomide Riskler Oluşmaya Başladı
Yapılan derlemeler sonucunda küresel ekonominin bu sene yüzde 3 seviyesi üzerinde büyümesi beklenen arasında. Küresel ekonominin yüksek borçlar, Amerika ekonomisinin artış trendinin yavaşlaması, zorlu Brexit süreci, İtalya’nın borçları ve doların artık evine geri dönmesinde dolayı küresel ekonomideki riskler tekrardan oluşmaya başlıyor.
2008 yılından bugüne kadar küresel borçlar yüzde 75 seviyesi üzerinde artış göstermeye başladı. Bu artışla birlikte de 142 trilyon dolar seviyesinden 250 trilyon dolar seviyesine çıktı. Finansal kırgınlıklar da artmaya başladı. Bunların yanı sıra borç seviyesi ise rekor seviyelere kadar çıktı. Bu da risk teşkil etmeye başladı. Gelişmekte olan piyasaların küresel borçlardaki payı incelendiği zaman 2007 senesinde yüzde 7 seviyesinde bulunuyorken bol ve aynı zaman ucuz paradan ötürü geçen senenin sonunda yüzde 27 seviyesine ulaştı. Kamu ve özel sektöre ait olan borçlar ise küresel finansal istikrarı tehdit ediyor.
Küresel gayrisafi yurt içi hasılanın yaklaşık olarak yarısı gelişmekte olan pazarlardan temin ediliyor. Nüfusu dünyanın genelinin yüzde 80’ine tekabül eden gelişmekte olan ülkeler ekonomilerini büyütmek için finansmana ihtiyaç duyuyor. FED faizlerini artırırken, uluslararası yatırımcılar Amerika’daki piyasa faizlerinin artacağı beklentisiyle pazarlardan çekiliyor ve kendi ülkelerine geri dönüyorlar. Bunun sonucunda da yatırımcıların çekildiği ülkelerin paralarının piyasadaki değeri düşüyor. Söz konusu değer kayıpları ise ülkelerin şirket ve hükümetlerinin borç yüklerini yükseltiyor.
